SIK SORULAN SORULARIN ALTERNATİF CEVAPLARI

Olta takımı, balıkçılık hobisiyle ilgilenen herkesin temel ekipmanıdır. Doğru bir olta takımı seçimi, balık tutma deneyiminizi keyifli ve verimli hale getirebilir. Bu makalede, olta takımı seçimiyle ilgili detaylı bilgiler, türlerine dair rehber ve bütçeye uygun seçim önerileri yer alıyor.

Olta Takımı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Doğru olta takımı seçmek için birkaç önemli faktöre dikkat etmeniz gerekir. Bunlar şunlardır:

1. Avlanacak Balık Türü
Balık türüne göre olta takımı seçimi yapmalısınız. Tatlı su balıkları için hafif takımlar yeterliyken, deniz balıkları için daha dayanıklı ve güçlü ekipmanlar gerekir.

2. Avlanma Yöntemi
Spin, jigging, surfcasting veya fly fishing gibi farklı balıkçılık tekniklerine uygun olta takımları bulunur. Seçim yaparken hangi yöntemi uygulayacağınızı belirleyin.

3. Atış Ağırlığı ve Aksiyon
Kamışın atış ağırlığı ve aksiyonu, kullanacağınız yem ve balık türüyle uyumlu olmalıdır. Hafif yemler için düşük atış ağırlıklı ve hızlı aksiyonlu kamışlar tercih edilir.

4. Malzeme Kalitesi
Olta kamışı ve makinesinin yapıldığı malzeme, ekipmanın dayanıklılığı ve hafifliği açısından önemlidir. Karbon fiber ve alüminyum malzemeler popüler seçeneklerdir.

5. Ergonomi ve Taşınabilirlik
Uzun süreli kullanım için ergonomik saplı ve hafif olta takımları idealdir. Ayrıca, teleskopik olta kamışları taşıma kolaylığı sunar.

Olta Takımı Türleri: Hangisini Seçmelisiniz?

Olta takımları, balık tutma yöntemlerine ve balık türlerine göre farklı kategorilere ayrılır. İşte en yaygın olta takımı türleri:

1. Spin Olta Takımları
Spin olta takımları, hem tatlı su hem de deniz balıkçılığında yaygın olarak kullanılır. Hafifliği ve kolay kullanımı, yeni başlayanlar için idealdir.

2. Surfcasting Olta Takımları
Bu takımlar, kıyıdan uzak mesafelere atış yapmak isteyenler için uygundur. Daha uzun kamış ve güçlü makineler içerir.

3. Jigging Olta Takımları
Denizde dip balıkçılığı için özel olarak tasarlanan bu takımlar, güçlü kamış ve yüksek torklu makinelerle donatılmıştır.

4. Fly Fishing (Sinek Balıkçılığı) Takımları
Daha çok tatlı su balıkçılığında kullanılan bu takımlar, özel kamış ve misinalarıyla dikkat çeker.

5. Teleskopik Olta Takımları
Taşıma kolaylığı sunan bu kamışlar, özellikle gezgin balıkçılar için idealdir.

Yeni Başlayanlar İçin Olta Takımı Rehberi

Balıkçılığa yeni başlayanlar için uygun olta takımı seçmek biraz karmaşık olabilir. İşte işinizi kolaylaştıracak bazı ipuçları:

1. Basit Olun
İlk olta takımınızı seçerken karmaşık modellerden kaçının. Spin olta takımları iyi bir başlangıç seçeneğidir.

2. Hafif Ekipman Tercih Edin
Uzun süreli kullanımda sizi yormayacak hafif malzemelerden yapılmış kamış ve makineleri tercih edin.

3. Fiyat/Performans Dengesine Dikkat Edin
Çok pahalı olmayan, temel işlevleri karşılayan modellerle başlamak en iyisidir.

Olta Takımı Alırken Bilmeniz Gereken 10 Önemli Faktör

Kamış Uzunluğu: Kullanım alanınıza göre seçin.
Makine Uyumu: Kamış ile makinenin uyumlu olması gerekir.

Misina Türü: Monofilament, fluorocarbon veya örgü misina tercih edin.
Atış Kapasitesi: Yemlerinizi istenilen mesafeye ulaştıracak bir ekipman tercih edin.
Balık Türü: Hedeflediğiniz balık türünün özelliklerini dikkate alın.
Taşınabilirlik: Seyahat ediyorsanız teleskopik modelleri değerlendirin.
Malzeme Dayanıklılığı: Deniz suyu kullanımı için paslanmaz malzemeleri tercih edin.
Marka ve Model: Tanınmış markaları tercih ederek kaliteden emin olun.
Garanti ve Teknik Destek: Satın alırken garanti şartlarına dikkat edin.

Ekstra Aksesuarlar: Fırdöndüler, klipsler ve yedek misinaların dahil olup olmadığını kontrol edin.

Bütçeye Uygun Olta Takımı Nasıl Seçilir?

Bütçenize uygun bir olta takımı seçerken şu faktörleri dikkate alın:

1. Set Halinde Satılan Takımlar
Yeni başlayanlar için set halinde satılan takımlar genellikle daha uygun fiyatlıdır.

Sitemizde bulunan Hazır Olta Takımı çeşitlerine buradan ulaşabilirsiniz.

2. Yerel ve Online Mağazaları Araştırın
Fiyat karşılaştırması yaparak en uygun seçeneği bulabilirsiniz.

3. İndirimleri Takip Edin
Balıkçılıkla ilgili sezon sonu indirimlerinden faydalanabilirsiniz.

4. Uzun Vadeli Kullanımı Düşünün
Dayanıklı ekipman, uzun vadede tasarruf etmenizi sağlar.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Olta takımı fiyatları ne kadar?
Fiyatlar, ekipmanın marka, model ve kalitesine bağlı olarak 500 TL ile 10.000 TL arasında değişebilir.

2. Hangi olta takımı yeni başlayanlar için uygundur?
Yeni başlayanlar için hafif spin takımları önerilir.

3. Olta takımı temizliği nasıl yapılır?
Tatlu suyla durulama yapın, metal parçaları paslanmaya karşı yağlayın ve kuru bir yerde saklayın.

Olta takımı seçiminde yukarıdaki bilgileri dikkate alarak balık avınızı keyifli ve başarılı hale getirebilirsiniz. Doğru ekipman, başarılı bir avın anahtarıdır!

Balık avcılığı, hem geçim kaynağı hem de bir spor olarak dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen bir etkinliktir. Ancak balıkçılık faaliyetleri, ekosistemin dengesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Bu yüzden, avlanma sezonları ve yasaklar ekosistemin korunması açısından büyük önem taşır. Türkiye, zengin su kaynaklarına ve biyolojik çeşitliliğe sahip bir ülke olarak, balıkçılıkta belirli yasal düzenlemeler ve kısıtlamalarla sürdürülebilirliği sağlamaya çalışmaktadır. Bu makalede, tatlı ve tuzlu su balıkçılığı sezonları, yasakları ve koruma altındaki türler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.


Tuzlu Su Balıkçılığı ve Av Sezonları

Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olarak, deniz balıkçılığında oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz’de farklı türler avlanabilir. Ancak her bölgenin ekosistemi, balık türleri ve bu türlerin avlanma dönemleri farklılık gösterir.

Tuzlu Su Balıkçılığı Av Sezonları

Balık türlerinin üreme dönemleri dikkate alınarak Türkiye’de deniz balıkçılığı için belirli avlanma sezonları düzenlenmiştir. En popüler türlerin avlanma dönemleri aşağıdaki gibidir:

Palamut ve Torik: Genellikle Eylül ve Ekim aylarında avlanır. Palamut, Karadeniz’de oldukça yaygındır ve sonbahar aylarında lezzeti zirve yapar.

Hamsi: Karadeniz’in simgesi olan hamsi, Kasım ayından başlayarak Ocak ayına kadar avlanabilir. Ancak aşırı avlanma nedeniyle stokların azalması endişe yaratmaktadır.

Lüfer: İstanbul Boğazı’nda sıkça rastlanan lüfer, Ekim ve Kasım aylarında avlanır. Lüferin yavruları olan çinekop ve sarıkanat da bu dönemde bolca görülür.

Barbun ve Tekir: Nisan ve Mayıs aylarında avlanmaya uygun olan bu türler, Ege ve Akdeniz’de yaygındır.

Denizlerde Avlanma Yasakları

Deniz balıkçılığı, denizlerin biyolojik çeşitliliğini ve stoklarını korumak amacıyla belirli yasaklarla düzenlenmiştir. Denizlerde avlanma yasağı genellikle balıkların üreme dönemlerinde uygulanır. Türkiye’de bu yasakların başlıcaları şunlardır:

Trol ve Gırgır Yasakları: Trol ve gırgır avcılığı, balıkların doğal yaşam alanlarına zarar verebilir. Bu nedenle 15 Nisan-1 Eylül tarihleri arasında yasaktır.

Belli Türlerde Boy Sınırları: Balıkların üreme şansı bulabilmesi için belirli bir boy sınırının altında avlanmaları yasaktır. Örneğin, hamsi için minimum avlanma boyu 9 cm’dir.

Koruma Altındaki Türler: Bazı türlerin avlanması tamamen yasaktır. Bunlar arasında orfoz, lagos, denizatı ve mersin balığı gibi türler bulunur.

Koruma Altındaki Türler

Türkiye’nin denizlerinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan pek çok tür bulunmaktadır. Bu türlerin korunması, sadece deniz ekosistemi için değil, aynı zamanda balıkçılık sektörünün sürdürülebilirliği için de kritiktir. Aşağıda koruma altındaki deniz türlerinden bazıları listelenmiştir:

Orfoz ve Lagos: Bu iki tür, aşırı avlanma ve habitat tahribatı nedeniyle ciddi şekilde azalmıştır. Avlanmaları tamamen yasaktır.

Mersin Balığı: Karadeniz’de bulunan mersin balığı, nesli tükenmekte olan balıklar listesinde yer alır. Aynı zamanda değerli havyarı ile bilinen bu türün avlanması yasaktır.

Deniz Kaplumbağaları: Deniz kaplumbağaları doğrudan bir balık türü olmasa da, ağlara takılmaları ve habitatlarının bozulması nedeniyle tehlike altındadır. Koruma çalışmaları sayesinde nesillerinin devamı sağlanmaya çalışılmaktadır.


Tatlı Su Balıkçılığı ve Av Sezonları

Tatlı su kaynakları, göller, nehirler ve barajlar gibi farklı ekosistemlerde bulunan balık türlerine ev sahipliği yapar. Türkiye’de tatlı su balıkçılığı da sıkı düzenlemelere tabidir. Bu, balık popülasyonlarının korunmasını ve su ekosisteminin dengesinin sağlanmasını hedefler.

Tatlı Su Balıkçılığı Av Sezonları

Tatlı su balıkları, deniz balıklarından farklı olarak daha küçük ölçekli avcılık faaliyetlerine konu olur. Tatlı sularda en yaygın avlanan türler ve av sezonları şöyledir:

Alabalık: Yaygın olarak avlanan alabalık türü, özellikle akarsularda bulunur. Avlanma sezonu genellikle sonbahar aylarında başlar.

Sazan: Sazan balığı, baraj göllerinde bolca bulunur ve ilkbahar-sonbahar arası dönemde avlanabilir.

Turna Balığı: Şubat ve Nisan ayları arası turna balığı avı için en uygun dönemdir.

Levrek: Tatlı su levreği, yılın büyük bir kısmında avlanabilir ancak üreme dönemlerinde avlanması kısıtlanır.

Tatlı Sularda Avlanma Yasakları

Tatlı sularda balıkçılık faaliyetleri de belirli kurallara bağlıdır. Yasaklar, genellikle balık türlerinin üreme dönemlerini kapsar ve belirli araçların kullanımını sınırlar. Tatlı su balıkçılığı için getirilen başlıca yasaklar şunlardır:

Elektroşok ve Patlayıcı Kullanımının Yasaklanması: Elektrik akımı veya patlayıcılarla balık avlamak, balık popülasyonlarına ve ekosisteme ciddi zararlar verir. Bu yöntemlerin kullanımı tamamen yasaktır.

Koruma Altındaki Tatlı Su Türleri: Türkiye’nin tatlı sularında nesli tükenmekte olan türlerin avlanması yasaklanmıştır. Örneğin, inci kefali (Van Gölü balığı) üreme döneminde kesinlikle avlanamaz.

Tatlı Sularda Koruma Altındaki Türler

Tatlı su ekosistemleri de denizler gibi çeşitli tehditlerle karşı karşıyadır. Koruma altındaki başlıca tatlı su türleri şunlardır:

İnci Kefali: Van Gölü’ne özgü bir tür olan inci kefali, sadece belirli dönemlerde ve geleneksel yöntemlerle avlanabilir.

Tatlı Su Levreği: Bu türün aşırı avlanması, popülasyonların azalmasına neden olmuştur. Kontrollü avlanma uygulanmaktadır.

Yılan Balığı: Özellikle Manyas Gölü ve çevresinde görülen yılan balığı, ticari değeri yüksek olduğu için koruma altına alınmıştır.


Balıkçılıkta Sürdürülebilirlik ve Bilinçli Avlanma

Balık avı sezonları ve yasakları, sadece kanunlara uygun avlanmayı değil, aynı zamanda çevresel bilinci artırmayı amaçlar. Balıkçılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için hem profesyonel hem de amatör balıkçıların bu kurallara uyması gerekir. Bunun yanı sıra, aşağıdaki uygulamalar da sürdürülebilir balıkçılığı destekler:

Seçici Av Araçları Kullanımı: Yavru balıkların korunması için ağların göz açıklıklarının düzenlenmesi büyük önem taşır.

Ekosistem Dostu Teknolojiler: Balık popülasyonlarını etkileyen faktörleri minimize eden teknolojilerin kullanımı teşvik edilmelidir.

Yerel ve Uluslararası İşbirlikleri: Türkiye, Akdeniz ve Karadeniz gibi bölgelerde uluslararası işbirlikleri ile balık stoklarının korunması için çalışmalar yapmalıdır.

Sonuç

Balık avı sezonları ve yasakları, sucul ekosistemlerin korunmasında temel bir araçtır. Türkiye’nin zengin deniz ve tatlı su kaynakları, hem ekonomik hem de ekolojik açıdan büyük bir değere sahiptir. Ancak bu kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi için tüm balıkçılık faaliyetlerinin yasal düzenlemelere uygun yapılması gerekmektedir. Deniz ve tatlı su türlerinin korunması, bilinçli balıkçılık ve sürdürülebilir uygulamalarla mümkündür. Balıkçılıkla ilgilenen herkesin, bu yasaklara ve düzenlemelere duyarlı olması, ekosistemin sağlıklı bir şekilde devamı için kritik önemdedir.

Modern su geçirmez olta makineleri bile zamanla sorunlar geliştirebilir. Ancak düzenli temel bakım, keyifli balıkçılık deneyimlerini garanti etmeye yardımcı olur. Bu rehber, karmaşık bir söküm gerektirmeyen temel bakım adımlarını kapsar.

Önemli Not

Modern spin makaralar (örneğin Shimano, Daiwa), yüksek düzeyde yalıtılmış gövdelere ve hassas bir şekilde monte edilmiş dişlilere sahiptir. Gereksiz yere söküm yapmaktan kaçının; bu, makaranın pürüzsüz çalışmasını olumsuz etkileyebilir. Günlük bakım, tuz ve kirin temizlenmesine ve görünen gerekli parçalara yağ ve gres uygulanmasına odaklanmalıdır.

Adım 1: Temizlik

Makarayı tuz ve kirden arındırmak için akan su altında durulayarak başlayın. Özellikle kirin biriktiği hat silindiri ve tel kol kamı gibi hareketli parçalara dikkat edin.

Temizlik için önemli noktalar:

Musluk suyu kullanın ancak makarayı suya daldırmayın
Suyun fren sistemine girmesini önlemek için makara takılı kalsın
Temizlik sırasında kalamayı hafifçe sıkın
Gresi uzaklaştırabileceği için sıcak su kullanmayın

Temizlik sırasında suyun içeri çekilmesini önlemek için kolu çevirmeyin

Temizlik Süreci:

Kalamayı iyice sıkın
Tüm makara gövdesini akan su altında temizleyin
Misina üzerindeki tuzu, su altında nazikçe ovuşturarak çıkarın
Hat silindirini iyice temizleyin
Kol düğmesi çevresini temizleyin

Tel kol kamının kayar parçalarını yıkayın

Adım 2: Kurulama

Kurulamanın altın kuralı: “Doğal gölgede kurutma.” Saç kurutma makinesi, doğrudan güneş ışığı veya basınçlı hava kullanmaktan kaçının; bunlar iç kondensasyona neden olabilir.

Kurulama Süreci:

Fazla suyu çıkarmak için kolu çevirin

Yumuşak, kuru bir bezle suyu silin

İyi havalandırılan, gölgeli bir alanda tamamen kurumasını sağlayın

Adım 3: Yağlama

Makara tamamen kuruduktan sonra gerekli parçalara yağ ve gres uygulayın. Her bileşen için uygun yağlayıcı kullanın. En iyi performans için üretici (ör. Shimano ve Daiwa) tarafından önerilen orijinal yağ ve gres ürünlerini tercih edin.

Yağlama Süreci:

Makarayı çıkarın

Makaranın mil yataklarına yağ uygulayın
Yağı dağıtmak için kolu çevirin
Paslanmayı önlemek için görünür cıvata bölgelerine yağ sürün
Fazla yağı silin
Kol düğmesinin dönen parçalarına gres uygulayın
Tel kol kamının hareketli parçalarına gres uygulayın
Gresi dağıtmak için hareketli parçaları çalıştırın

Fazla gresi silin

Bakım İpuçları

Makaralarınızın kullanım kılavuzunda belirtilen özel yağlama noktalarını her zaman kontrol edin

Yağ uygularken fazla püskürtmekten kaçının (genellikle 1 saniyelik püskürtme yeterlidir)
Yağlayıcıları uyguladıktan sonra hareketli parçaları çalıştırarak eşit bir şekilde yayılmalarını sağlayın

Kir birikimini önlemek için fazla yağlayıcıyı temizleyin.

Unutmayın, düzenli temel bakım makaralarınızın ömrünü önemli ölçüde uzatır ve pürüzsüz çalışmasını sağlar.

At-çek tekniği, levrek avcılığı için oldukça etkili ve keyifli bir yöntemdir. Ancak, bu teknikte başarılı olmak için doğru ekipman kullanımı, çevresel faktörlerin değerlendirilmesi ve bazı temel kurallara dikkat edilmesi gerekir. İşte at-çek levrek avcılığında bilmeniz gerekenler:

1. Doğru Ekipman Seçimi

Levrek avında kullanılan ekipmanlar, hedeflenen balığın büyüklüğüne ve avlanma bölgesine uygun olmalıdır.

Kamış Seçimi:

Uzunluk: 210 – 270 cm arasında değişen, orta aksiyonlu bir kamış tercih edin. Bu, atış mesafesini artırır ve hassasiyeti sağlar.

Hassasiyet: Levrek oldukça dikkatli bir balıktır, bu yüzden hassas bir kamış kullanmak, balığın vuruşunu hissetmenizi kolaylaştırır.

Makine Seçimi:
Tip: 2500-4000 serisi spin makineleri uygundur.
Hafiflik: Uzun süreli avlar için hafif ve ergonomik bir makine tercih edin.
Misina:
İp Misina: 0.10-0.16 mm PE ip misinalar genellikle tercih edilir. İp misinalar daha az esneme yapar ve balığın vuruşlarını net bir şekilde hissettirir.
Lider: 8-20 lb arası florokarbon lider kullanın. Florokarbon, görünmez yapısıyla levrek gibi ürkek balıkların yaklaşmasını kolaylaştırır.
Sahte Yemler:

Popüler Yemler: sığ dalarlı maketler, silikon yemler, su üstü yemler gibi sahte yemler etkili olur.

Renk Seçimi: Su berraksa doğal renkler (gümüş, parlak hologramlı maketler veya doğal renk silikonlar), su bulanıksa parlak renkler (fosforlu sarı, yeşil, limon, turuncu) tercih edin.

2. Avlanma Alanı Seçimi

Levrekler genellikle belirli bölgelerde toplanır. Doğru alanı seçmek, başarı şansınızı artırır.

Kıyılar ve Kıyı Yapıları: Levrekler kayalık alanlar, limanlar, iskele çevreleri ve sığ koylarda sıkça görülür.

Gelgit ve Akıntılar: Gelgit hareketliliğinin olduğu bölgelerde levrekler avlanmak için harekete geçer. Akıntının yavaş olduğu yerler ideal alanlardır.

Su Sıcaklığı ve Mevsim: Levrek avı genellikle bahar ve sonbahar aylarında daha verimlidir. Su sıcaklığının 15-20°C civarında olduğu zamanlar, levreklerin daha aktif olduğu dönemlerdir.

3. Zamanlama ve Çevresel Faktörler

Levrek, avlanma davranışını çevresel faktörlere göre düzenler. Bu yüzden doğru zamanlama oldukça önemlidir.

Günün Saatleri: Sabahın erken saatleri (gün doğumu) ve akşam üzeri (gün batımı), levrek avında en verimli zamanlardır.

Hava Durumu: Hafif rüzgarlı ve dalgalı hava koşulları, levreğin kıyıya yaklaşmasını sağlar. Parlak ve güneşli havalarda balıklar genellikle daha derinlerde olur.

Ay Işığı: Ay ışığının az olduğu geceler, levrek avı için daha elverişlidir. Ay ışığı fazla olduğunda balıkların ürkmesi mümkündür.

4. Teknik ve Taktikler

Sahte Yemlerin Kullanımı: Yemlerinizi hareketli bir şekilde aksiyon verin.

Örneğin:

Minnow yemlerde, yavaş ve sabit çekişle levreklerin dikkatini çekebilirsiniz.

Su üstü yemlerinde, “walk the dog” gibi hareketler levreği kışkırtır.

Silikon Yemler: düz yavaş sarım yeterli olacaktır.

Kısa ve Dinamik Atışlar: Atış yaparken yemin balık gibi davranmasını sağlayın. Zaman zaman duraklayarak çekiş hareketine doğal bir görünüm kazandırın.

Dip Kontrolü: Levrek, çoğunlukla dipte veya orta derinlikte avlanır. Yemlerinizi bu bölgelerde tutmaya çalışın.

5. Sabır ve Gözlem

Levrek avı, sabır ve dikkat gerektirir. Balığın davranışlarını ve çevresel değişimleri gözlemlemek önemlidir.

Vuruşları Hissetme: Levrek bazen yemle oynamak yerine hafifçe dokunabilir. Hassas bir misina ve kamış, bu dokunuşları hissetmenizi sağlar.

Sabırlı Olun: Levrekler ürkek balıklar olduğu için hemen yakalanmayabilirler. Farklı yemler ve teknikler deneyerek sabırlı olmalısınız.

6. Doğal Hayata Saygı

Levrek avında etik kurallara dikkat edin:

Yasal boy ve limitlere uyun.

Gereksiz avlanmaktan kaçının ve küçük balıkları suya geri bırakın.

Çevreyi kirletmemeye özen gösterin.

At-çek tekniği ile levrek avcılığı, doğru stratejiler uygulandığında oldukça keyifli ve verimli bir avcılık yöntemidir. Ekipman seçimi, çevresel faktörlere dikkat ve doğru taktiklerle harika sonuçlar alabilirsiniz. 

Bol şans ve iyi avlar dilerim!

Slow Jig, özellikle deniz balıkçılığı tutkunları arasında hızla popülerleşen bir tekniktir. Yavaş ve kontrollü hareketlerle balıkları cezbetmeye dayanan bu yöntem, metal ve silikon yemlerin kullanımıyla uygulanır. Hiç bilmeyenlerin bile kolayca öğrenebileceği bu teknikle ilgili tüm detayları bu makalede bulabilirsiniz.


Slow Jig Tekniği Nedir?

Slow Jig, denizin derinliklerine indirilen yemlerin yavaş ve düzenli hareketlerle balıkların dikkatini çekmesi üzerine kuruludur. Teknikte kullanılan yemler, doğal bir şekilde balığın avlanma dürtüsünü tetikleyen hareketler yapar.


Slow Jig için Gerekli Ekipmanlar

Slow Jig tekniğinde başarıya ulaşmak için doğru ekipmanları kullanmak çok önemlidir.

Slow Jig Kamışları
Slow Jig kamışları, hafif ama güçlü olmalıdır.
Uzunluk: 1.8 – 2.1 metre arasında, kısa ve kontrollü modeller tercih edilir.
Aksiyon: Yavaş aksiyonlu kamışlar, jig yemini daha doğal bir şekilde hareket ettirir.

Malzeme: Karbon fiber veya grafit malzemeden üretilmiş modeller hafiflik ve dayanıklılık sunar.
Tavsiye Slow Jig Kamışları: Shimano Game Type Slow Jig, Shimano Ocea Jigger Infinity, Okuma Cavalla Slow Jig, Shimano Grappler Type Slow J, Shimano Speedmaster R, Ryuji Oceanus, Fujin Valhalla Slowin, Daiwa Saltist Hyper gibi modeller

Slow Jig Kamışı modellerine buradan ulaşabilirsiniz.

Slow Jig Makineleri
Jigging makineleri, güçlü fren sistemi ve hassas ip sarımı ile ön plana çıkar.
Tip: Spin veya baitcasting makineleri kullanılabilir.
Dişli Oranı: Orta-düşük devir oranı (4.5:1 gibi) idealdir.

Fren Sistemi: Güçlü bir drag sistemi, büyük balıklarla mücadelede avantaj sağlar.
Slow Jig Makine Tavsiyesi: Shimano Ocea Jigger, Fujin Tairise 305TDL, Shimano Ocea Jigger F Custom, Okuma Cavalla gibi modeller.

Slow Jig Makine modellerine buradan ulaşabilirsiniz.

3. İp Misina ve Lider
İp Misina: PE sınıfı, ince ama dayanıklı bir ip misina kullanılır. 1.5-3.0 PE uygundur.

Lider: 20-100 lb arası florokarbon lider, balıkların misinayı fark etmesini önler ve sağlamdır.

Slow Jig Tekniğinde Kullanılan Yem Türleri

Slow Jig’de iki temel yem türü kullanılır: Metal Jig ve Silikon Yemler

1. Metal Jigler
Metal jigler, ağırlığı sayesinde derin sulara hızla ulaşır ve farklı hareket stilleriyle balıkları cezbeder.
Yem Ağırlıkları: 60 gr’dan 250 gr’a kadar değişir. Derin su ve akıntıya göre ağırlık seçilir.
Şekil: Yaprak veya kanca şeklindeki jigler sık kullanılır.

Renk: Parlak (gümüş, altın) veya fosforlu renkler tercih edilir.

2. Silikon Yemler

Metal jiglere kıyasla daha doğal bir görünüm sunan silikon yemler, özellikle yavaş hareketlerde balıkların ilgisini çeker.
Tip: Balık şeklinde veya solucan benzeri silikon yemler.
Markalar: Fiiish Black Minnow, Fujin Calamax ve Ryuji Kalamari gibi ürünler popülerdir.

Avantajlar: Hareket esnasında doğal bir yüzüş sergiler.

Slow Jig Tekniğinin Uygulanışı

Yem İndirme:

Jig yemini tamamen deniz dibine kadar bırakın.
Yem dibe ulaştığında makara kilidini kapatarak ipi gerin.
 
Yem Hareket Ettirme:
Kamışı yavaşça yukarı kaldırırken makarayı yavaşça sarın.
Bu hareket, yeminizin suyun içinde doğal ve düzensiz bir şekilde hareket etmesini sağlar.
 
Balık Tepkisi:

Balık genellikle jig veya silikon hareket halindeyken saldırır. Hissiyat aldığınızda sert bir çekiş yaparak balığı oltaya sabitleyin.

Slow Jig ile Hedeflenebilecek Balık Türleri

Slow Jig, geniş bir balık türü yelpazesini hedef almak için uygundur:
Kuzu
Mercan
Orfoz
Lahoz 

Grida
Sinarit 

Başarıya Giden İpuçları

Doğru Renk ve Ağırlık Seçimi: Suyun berraklığına ve hedef balık türüne uygun yem renkleri seçin.
Derinlik Kontrolü: Balıkların bulunduğu derinliklerde jig yemini sabit tutmaya çalışın.

Dikkatli Hareketler: Yavaş ama ritmik hareketlerle yeminizin doğal bir şekilde hareket etmesini sağlayın.

Slow Jig tekniği, doğru ekipman ve biraz sabırla herkesin öğrenebileceği bir yöntemdir. Özellikle metal jigler ve silikon yemler, bu teknikle balık tutma şansınızı büyük ölçüde artırır. Baştan sona bu rehberi takip ederek balıkçılığın keyfini çıkarabilirsiniz!

LRF (Light Rock Fishing), balıkçılığın daha hafif, hassas ve teknik bir dalıdır. Japonya kökenli olan bu av yöntemi, ince detaylarla bezeli ekipmanları ve balıkların hassas davranışlarını anlama yeteneği ile balıkçılar arasında giderek popüler hale gelmiştir.

LRF Nedir?

Açılımı: “Light Rock Fishing”, kelime anlamıyla “hafif kaya balıkçılığı” demektir.
Hedef: Küçük ve orta boy balık türlerini, genellikle kayalık alanlarda, liman çevrelerinde veya sahillerde avlamaktır.
Kullanım Alanı: Tatlı su ve tuzlu su balıkçılığında uygulanabilir.

Felsefesi: Av sırasında hassasiyeti ön plana çıkararak balığın her hareketini hissetmek ve avı bir mücadele oyununa dönüştürmektir.

LRF’nin Özellikleri

1. Hafif Ekipman Kullanımı:
Kamış: 0.2-3, 0.5-5, 1-10, 1-12, 1-15 gram atarlı, hassas ve ince yapılıdır.
Makine: Küçük boyutlu, genellikle 500-2000’lük modeller tercih edilir.
Misina: İnce örgü veya fluorocarbon (genellikle 0,08-0,12 mm ip misinalar ve 0.14mm ile 0.26mm arası lider misinalar).

Yem: Mikro jigler, silikon yemler, küçük kaşıklar veya suni yemler.

2. Av Tekniği:

Yem genellikle suda doğal bir canlı gibi hareket ettirilir.
“Düşüş”, “çekiş” ve “salınım” gibi tekniklerle balığın dikkatini çekmek hedeflenir.

Balıkla mücadele sırasında hafif ekipmanların sağladığı esneklik ve hassasiyet ön plana çıkar.

3. Hedef Balık Türleri:

Deniz: İstavrit, kaya balığı, melanur, mırmır, levrek, çinekop, çupra, sargoz, tral, zargana gibi türler.

Tatlı Su: Tatlı su levreği, turna, sazan, gümüş balığı, perch, sudak, kasna gibi türler.

LRF’nin Avantajları

1. Hassasiyet ve Keyif:

Balığın her hareketini hissederek avlanmanın keyfi, ağır ekipmanlarla yapılan avlardan çok daha fazladır.

2. Kolay Taşınabilirlik:

Hafif ekipmanlar, uzun yürüyüşlerde veya dar alanlarda taşınabilirliği artırır.

3. Geniş Kullanım Alanı:

Kayalık sahillerden limanlara, derelerden göllere kadar birçok farklı su ortamında kullanılabilir.

4. Yeni Türler Keşfetme:

Farklı yemlerle çeşitli balık türlerini keşfetme şansı sunar.

LRF ile Balık Avlama Teknikleri

1. Suda Düşüş Tekniği:
Yemi suya attıktan sonra kendi ağırlığıyla dibe düşmesine izin verilir.

Bu sırada hafif kamış hareketleriyle yemin doğal bir canlı gibi davranması sağlanır.

2. Kısa Çekişler (Jerk):

Yem, kısa ve ani çekişlerle hareket ettirilir. Bu, avcı balıkları tetiklemek için etkili bir yöntemdir.

3. Dibe Dokunma (Zıplatma):

Yem, suyun dibinde zıplar gibi hareket ettirilir. Kaya balıkları gibi dibe yakın yaşayan türler için idealdir.


LRF’nin Felsefesi

LRF, balıkçılığı sadece bir avlanma yöntemi olmaktan çıkarıp, doğayla bütünleşen bir deneyim haline getirir. Hedef yalnızca balık yakalamak değil, su altındaki hareketleri anlamak ve hissetmektir. Bu nedenle, LRF avı aynı zamanda bir meditasyon, sabır ve doğayı takdir etme yöntemi olarak da görülebilir.

RF Avı İçin En Verimli Zamanlar

LRF (Light Rock Fishing) avı, balıkların aktif olduğu zamanlarda daha verimli sonuçlar verir. Bu zamanlar, balık türlerine, su sıcaklığına, hava koşullarına ve diğer doğal faktörlere bağlıdır. LRF avı için en iyi zamanları belirlerken aşağıdaki faktörlere dikkat edebilirsiniz:

1. Günün Saatlerine Göre Zamanlama

LRF avı için günün farklı saatleri farklı avantajlar sunar:

Sabahın İlk Saatleri (Şafak):

Balıkların aktif olduğu en verimli zamandır. Güneşin doğuşuyla birlikte küçük balıklar kıyılara yaklaşır ve avcı balıklar da onları takip eder.

Akşamüstü (Alacakaranlık):

Güneş batmadan önceki birkaç saat, balıkların yemlenmek için en hareketli olduğu zamanlardır. Işık değişimleri balıkların dikkatini çeker, LRF teknikleri için ideal bir ortam oluşur.

Gece:

Ay ışığı olan gecelerde ve özellikle liman gibi yapay ışık kaynaklarının bulunduğu yerlerde balıkların yemlenmesi artar. Fosforlu yemler veya UV destekli mikro yemlerle gece avında etkili olunabilir.

2. Mevsimlere Göre Zamanlama

Balıkların davranışları mevsimlere göre değişir. LRF için en uygun mevsimler şunlardır:

İlkbahar ve Sonbahar:
Bu mevsimler, balıkların beslenme alışkanlıklarının en yoğun olduğu dönemlerdir. Özellikle deniz balıklarında, yavru balıkların kıyıya yakın olduğu zamanlardır.
Yaz:

Gece avları daha verimlidir çünkü gündüzleri su sıcaklığı artar ve balıklar derinlere çekilebilir.

Kış:

Su sıcaklığının düştüğü dönemlerde avlanmak daha zordur, ancak kaya balıkları gibi dipte yaşayan türler için LRF kullanılabilir.

3. Doğal ve Çevresel Faktörler

Ayın Evreleri:

Yeni ay ve dolunay dönemlerinde balıkların hareketliliği artar. Ay ışığına bağlı olarak gece avları da daha etkili hale gelir.

Gelgit Hareketleri:

Gelgit dönemlerinde (özellikle gelgitin başladığı veya bittiği saatlerde), balıkların yemlenme aktivitesi artar.

Hava Koşulları:
Hafif rüzgarlı ve bulutlu havalar, balıkların kendilerini güvende hissettiği koşullar sunar. Çok sıcak veya çok soğuk havalarda balıklar genelde daha derin sularda olur, bu nedenle kıyıya yaklaşma oranı düşebilir.

4. Su Sıcaklığı ve Görüş Koşulları

Su Sıcaklığı:

Balıkların aktif olduğu sıcaklık genellikle 16-22°C arasıdır. Bu sıcaklıklarda planktonlar ve küçük yem balıkları çoğalır, bu da avcı balıkları kıyıya çeker.

Su Şeffaflığı (Berraklığı):

Bulanık sularda parlak ve fosforlu yemler kullanılmalıdır. Temiz sularda daha doğal renkler ve küçük hareketlerle balıkları kandırabilirsiniz.

5. Yerel Balık Türlerine Göre Zamanlama

Hedef balığınızın davranışlarını bilmek zamanlama açısından büyük önem taşır:

İstavrit ve Kaya Balıkları: Geceleri ve sabah erken saatlerde daha aktif olurlar.

Mırmır ve Levrek: Sabahın erken saatlerinde ve akşam üstü yemlenirler.

Tatlı Su Levrekleri: Güneş doğmadan hemen önce ve alacakaranlıkta en hareketli dönemlerindedir.

LRF avı için şafak vakti ve alacakaranlık, balıkların en aktif olduğu zamanlardır. Mevsim, su sıcaklığı ve balığın türüne bağlı olarak gece veya gelgit dönemleri de etkili olabilir. Balıkların davranışlarını izlemek ve bu doğal zamanlamalara göre hareket etmek, LRF avında başarının anahtarıdır.

(SSS) LRF Avı İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular:

LRF avı için en iyi kamış ve makine hangisidir?

İdeal aralık kamışlar Akdeniz ve Ege için 1-12 gr, 1-15 gr gibi atar değerli, Marmara ve Karadeniz için ise 0.2-3, 0.5-5, 1-7 gr gibi atarlı kamışlardır. Makine seçimi ise Akdeniz ve Ege için 2000 kafa boyutunda, Marmara ve Karadeniz için ise 500-1000 kafa boyutlarındaki makinelerdir. İp misina tercihi doğrudur. Lider misina ile kullanım önerilir.

 

LRF avı için hangi maket yem daha etkilidir?

LRF avında çupra, sargoz, melanur, mırmır, levrek gibi türler için ufak maket yemler ve silikon yemler tercih edilir. Kokulu silikon yemler, orak kuyruk silikonlar ve sandeel silikon grubu etkili olanlardır. Yem çeşitliliği tüm bölgeler de lrf avcılığında verimi artıracak en önemli etkenlerdendir.

LRF avı için en iyi hava şartları nelerdir?

LRF avı için sakin havalar, rüzgarsız ve dalgasız bir deniz uygun ortamdır denebilir. Hedef balıklar doğrultusunda durgun ve berrak sular LRF ile balık avlamak için en ideal havalardır denebilir.

LRF takımı kaç metre atar?

LRF avında atış mesafesi avlanılan mera şartlarına ve takımdaki ekipmanlara göre değişiklik gösterebilir. Ortalama 10-40 mt arasındaki atış mesafesi LRF için ideal aralıktır. Kamış uzunluğu, kullanılan maket ağırlığı ve rüzgar yönüne göre bu durum değişiklik gösterebilir.

LRF avı ile hangi balıklar tutulur?

Silikon veya maket kullanımının yaygın olduğu LRF’de ana hedefler denizde çupra, mırmır, sargoz, melanur, levrek, zargana, istavrit, tral gibi türler iken tatlı su da ise perch, sudak, kasna ve turna gibi türler hedef alınır.

LRF avında misina kalınlığı ne kadar olmalıdır?

Akdeniz ve Ege avlarında hedef balıklar doğrultusunda 0.06 mm ile 0.12 mm veya 0.4 PE ile 0.8 PE arasında ip misinalar ile 0.16 ile 0.26 mm arası lider misinaların tercihi doğru olacaktır. Marmara ve Karadeniz’de ise kullanacağınız yemlerden dolayı ip misina kalınlığı 0.02 mm ile 0.08 mm arasında veya 0.1 PE ile 0.4 PE arasında ip misinalar ile 0.10 mm ile 0.18 mm arası lider misina tercihi doğru olacaktır.

LRF kamışı kaç kilo balık çeker?

LRF kamışları balık çekmek için değildir. LRF kamışlarında asıl amaç düşük gramajlı yemleri doğru şekilde atmak ve aksiyonu verebilmektir. Hiçbir spin veya lrf kamışı ile balık kaldırmanızı tavsiye etmiyoruz. Kamışları maket yemleri atmak ve aksiyon vermek için kullanmalısınız. LRF avında kullanacağınız kamış ile 100 gram balıkta çekebilirsiniz 3 kilogram balıkta bu tamamen sizin tecrübeniz, mera durumu ve malzeme kalitenize göre değişiklik gösterecektir.

Balık avı yöntemlerinden olan LRF (Light Rock Fishing), hafif ve ince ekipmanlar kullanılarak yapılan bir avlanma tekniğidir. LRF ile yapılan atış mesafesi, kullanılan malzemenin özelliklerine bağlıdır:

LRF Olta Kamışı ve Makine Seçimi

LRF için genellikle 0.2-3 gr, 1-7 gr, 1-10 gr, 1-15 gr gibi atarlı kamışlar tercih edilir. Kamışın uzunluğu (örneğin, 2-2,5 metre) ve kullanılan ip misina kalınlığı ve makaranın sarım kapasitesi atış mesafesini etkiler. Dolgu yapılmadan sarılan ip misinalarda sürtüne artacağından erim düşük olur.

LRF için Önerdiğimiz Kamışlar
LRF için Önerdiğimiz Makineler

 

LRF’de Misina Türü Seçimi

LRF ile uzağa atmak için öncelikle ince örgü misinalar (0.4-0.6 PE sınıfında) kullanılmalıdır. İp misina önüne lider düğümü ile kullanılan fluorocarbon misinalar, atışı optimize eder ve sürtünmeyi azaltır. Hem görünmezlik sağlar hem de sağlamlık, o yüzden lider misina kullanımını öneriyoruz.

LRF için Önerdiğimiz Misina Çeşitleri

LRF’de Sahte Yem veya Jig Ağırlığı Seçimi

Kullanılan sahte yemin veya jiglerin ağırlığı atış mesafesinde belirleyicidir. Hafif jigler (örneğin, 1-3 gram) genelde 10-20 metreye atılabilirken, 7-10 gram arası jiglerle 20-40 metreye ulaşmak mümkündür. Yine bu yemler kamışların fast, exfast, moderate fast gibi aksiyonlarına ve uç yapıları (tubular-solid) göre de değişiklik göstermektedir. Eğer maket (dalarlı, su üstü, silikon) veya metal yemleri fazla kullanıyorsanız tubular uçlu kamışlar, kokulu silikon + jighead kombinasyonu kullanıyorsanız solid uçlu kamışları tercih etmelisiniz.

Rüzgar ve Teknik

Rüzgarın yönü ve şiddeti, atış mesafesini artırabilir veya azaltabilir. Ayrıca, doğru atış tekniği ile mesafeyi optimize etmek mümkündür. Örneğin rüzgâr denizden eserken LRF avcılığında en büyük dezavantaj hafif yemler kullanıyor olmamız sebebiyle atış mesafesinden çok dolanma problemleri yaşamamızdır.

Sonuç olarak, LRF ile ortalama atış mesafesi 10 ila 50 metre arasında değişir, ancak ekipman ve çevresel koşullar uygun olduğunda 60 metreye kadar ulaşılabilir. LRF’de hedef alınan balıklar nedeniyle de bu mesafeler yeterlidir. Çünkü hedef alınan balıklar genelde taşların ve kum birikintilerinin etrafında bulunan balıklardır.

Balık avı sonrası olta takımınızın düzenli bakımı, ekipmanınızın ömrünü uzatır, performansını artırır ve sorunsuz bir şekilde kullanılmasını sağlar. Olta takımlarının bakımı doğru yapıldığında, balık avından sonra size rahat bir deneyim sunar. İşte olta takımının genel bakımına dair adımlar:

1. Oltanızı Temizleyin

Balık avı sırasında oltanın üzerine su, tuz, kum, yosun veya balık pulları gelebilir. Bu tür kirler, olta takımının ömrünü kısaltabilir. 

Nasıl Temizlenir?

Tatlı Su ile Durulama: Avdan sonra, özellikle deniz suyu ile temasa geçmişse, olta takımınızı tatlı suyla durulamanız önemlidir. Bu, tuzun kamış ve makineye zarar vermesini engeller.

Kamış Temizliği: Kamışı, bir sünger veya bez ile nazikçe temizleyin. Kamış üzerindeki suyun kurumasına izin verin. Çizilmelere veya kırılmalara dikkat edin. Nemli bezle de silmek yeterlidir ama mutlaka kurulayıp saklayın.

Makine Temizliği: Olta makinesini suyla duruladıktan sonra, nazikçe kurulayın. Ayrıca, makarayı yağlamak için ince motor yağları kullanabilirsiniz. Ayrıca ipin sarılı olduğu yeri güzelce suyun altında tutarak ipi tuzdan arındırıp ömrünü uzatabilirsiniz.

2. Kamışın Bakımı

Kamış, oltanın en hassas parçalarından biridir. Özellikle uzun süre kullanıldığında, kamışın üzerindeki tuz, kum, kir, yosun veya su birikintileri ciddi hasarlara yol açabilir.

Nasıl Bakım Yapılır?

Kontrol Edin: Kamışın uç kısmındaki kırılmalar, porselen çatlakları veya hasarlar için kamışınızı dikkatlice inceleyin. Eğer herhangi bir sorun varsa, kamışın uç kısmı değiştirilmelidir.

Av Sonrası Temizlik: Kamışın yüzeyindeki kirleri nazik bir fırça veya yumuşak bir bezle temizleyin. Komple suyun altına da tutabilirsiniz ama mutlaka kurulamak için havlu veya bez kullanın.

3. Olta Makinesinin Bakımı

Olta makinesi, en önemli bileşenlerden biridir. Makineyi düzenli olarak temizlemeniz, uzun süreli performansını korumasını sağlar. Özellikle tuzlu suda yapılan avdan sonra temizliğin yapılması çok önemlidir.

Nasıl Bakım Yapılır?

Suyun Temizlenmesi: Avdan sonra makineni suya batırarak temizleyebilirsiniz, ancak bu durum özellikle üst segment olmayan ürünlerde dikkat edilmesi gereken bir konudur. İç mekanizmalarının su ile teması engellenmelidir. Bu yüzden makinayı dışarıdan su ile yıkayıp, bir bezle silmek ve kurulamak daha iyi olacaktır.

Yağlama: Makinenin dişlileri ve makarası zamanla kuruyabilir. İnce yağ ve gres ile makineyi yağlamak, pürüzsüz bir kullanım sağlar. Yağlama yaparken, çok fazla yağ kullanmamaya özen gösterin. Aşırı yağlama yarardan çok zarar verecektir.

Makarayı Kontrol Edin: Makarayı açarak içine su girmemiş ve tuz – kum kalıntısı olmadığından emin olun. Ayrıca makaraların düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol edin.

4. Misina Bakımı

Misina, olta takımınızın önemli bir parçasıdır ve düzenli bakım gerektirir. Su, tuz ve kum birikintileri misina üzerinde hasar oluşturabilir. Av sonrasında tatlı su ile arındırılmayan ip misinaların ömrü kısa olur.

Nasıl Bakım Yapılır?

Durulama: Misina genellikle su ile temas ettiği için, tuzlu suyun etkisini azaltmak için tatlı su ile durulanması gerekir. Bu durum denizde avlananlar için olmazsa olmazdır.

Misina Kontrolü: Misinanın üzerinde herhangi bir kılcal kopma, tiftiklenme, düğüm veya kırılma olup olmadığını kontrol edin. Eğer misina aşınmışsa veya hasar görmüşse, değiştirilmesi veya o bölgenin kesilmesi gerekir. 

Misina Sarma: Misina sarılırken düzgün bir şekilde sarıldığından emin olun. Karmaşık sarılmalar, oltanın düzgün çalışmamasına neden olabilir. Erimi düşürür ve avınızı engeller.

5. Kancaların ve Yemlerin Bakımı

Kancalar, özellikle maket avcılığının en önemli parçalarından biridir. Zamanla kancalar paslanabilir, bükülebilir veya köreltebilir. Aynı şekilde yemler de kirlenebilir veya hasar görebilir. Hedef balıklarınız ne olursa olsun paslı veya körermiş iğneler ile av yapmanız tavsiye edilmez.

Nasıl Bakım Yapılır?

Kanca Kontrolü: Kancaların paslanmadığından ve körelmediğinden emin olun. Eğer kanca paslanmış veya kırılmışsa, değiştirilmesi gerekir.

Kanca Temizliği: Kancaları temizlemek için, bir bez veya fırça kullanarak üzerindeki tuz ve kirleri temizleyin. Suya tutup tuzdan arındırırsanız maket kutusuna koymadan önce kesinlikle kurulayın.

Yem Temizliği: Eğer yapay yem kullanıyorsanız, yemlerin yüzeyinde tuz, kir veya yosun birikintisi olup olmadığını kontrol edin ve temizleyin.

6. Taşıma Çantası ve Ekipmanların Düzenlenmesi

Avdan sonra olta takımını taşırken çantaların düzenli ve temiz olması önemlidir. Çantaların içinde keskin objeler veya kirli malzemeler bulunmamalıdır. Maket kullananlar kesinlikle yem kutusunda saklamalıdır. Yeni başlayanlar özellikle çantada kesici aletlere ve iğneli maketleri taşımaya dikkat etmelidir.

Nasıl Bakım Yapılır?

Taşıma Çantasının Temizliği: Oltalarınızı taşırken kullandığınız çantayı her zaman temiz tutun. Çanta içinde nemli veya kirli ekipmanlar olmamalıdır. Avdan sonra 5 dakikanızı ayırarak gerekirse tüm malzemeleri çıkartıp tekrar düzenledikten sonra bir sonraki ava hazırlanın.

Diğer Ekipmanlar: Eğer balıkçı eldiveni, bıçak, ölçü tablası gibi diğer ekipmanları kullanıyorsanız, bunların da temizlenip düzenli bir şekilde saklanması gerekir. Tuzlu su tıpki kamış, makine ve ipe verdiği gibi tüm ekipmanlarımıza zarar verebilir.

7. Uygun Depolama

Oltanızı kullanmadığınız zaman, olta takımlarınızı uygun koşullarda saklamak oldukça önemlidir. Aksi takdirde takımlarınız zarar görebilir. Peki bunun için neler yapabilirsiniz?

Nasıl Depolanır?

Kurulama: Oltanızı nemli bırakmayın. Temiz ve kuru bir ortamda saklamaya özen gösterin. Direk güneşe temas ettirmemeye çalışın. Özellikle araç bagajlarında bırakmamaya özen gösterin.

Dik Konumda Saklama: Oltaları dik konumda, eğilmeden, yerden uzak bir şekilde saklamak kamışın kırılmasını veya eğilmesini engeller.

Saklama Çantaları: Kamışlar için özel taşıma çantaları kullanmak, onları tozdan, kirden ve dış etkenlerden korur. Kamış koruma kılıfı kullanmak çizilmeyelere, ezilmelere karşı korur ve taşıma kolaylığı sağlar.

Sonuç:

Balık avı sonrası olta takımınızın bakımı, avcılıkla ilgili deneyiminizi doğrudan etkiler. Kamışınızı, makinenizi, misinanızı ve diğer tüm ekipmanları doğru şekilde temizleyip bakımını yaparak, takımınızı uzun süre sağlam tutabilirsiniz. Bakımlı bir olta takımı, av sırasında daha verimli olmanızı sağlar ve olta takımlarınızın ömrünü uzatır.

Hepinize şimdiden rast gelsin.

Sevgili dostlar malum balık tutmak bu hayatta edinebileceğiniz en güzel hobilerden bir tanesi. Ülkemizin coğrafi konumunu da göz önünde bulundurursak hem denizlerle çevirili bir coğrafya hem de tatlı su ve barajlarda ötürü bu hobiye yatkınlık oldukça fazla imkan sağlanıyor. Gerek sosyal medyadan izlediğiniz avlar gerekse çevrenizden gördüğünüz üzere insanların oldukça keyif aldığı bir hobi. Peki sizde bu hobiye dahil olmak istiyor fakat nereden nasıl başlayacağınızı bilmiyor musunuz? İşte bu makale tam olarak buna cevap vermek için sizlerle..

Konuyu soru cevap olarak ele alacak olursak:

Avlanma yöntemlerini biliyor musunuz?

Balık avı bölgelere göre değişiklik gösterse de temel olarak 3 farklı şekilde konuyu ele alabiliriz. Spin (at-çek), Surf Casting (canlı yemlerle beklemeli) ve tekne avları şeklinde ana kategorilere ayırabiliriz. Bunlar kendi aralarında bölgelere ve kullanıcının isteğine göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin spin (at-çek) avları LRF, Shore Jigging, Spin gibi kategorilere ayrılıyor. Konuyu hem kafa karıştırmaması adına hem de basite indirgemek için bunların detaylarına girmek yerine daha sade ve şahsi görüşlerle anlatacağım.

Spin avcılığa başlamak istersem bilmem gerekenler nedir?

Bu hobi benim için spor gibi olsun, sabah erken saatte kalkıp merada atış yaparak gezebilirim, hedefimde ise sadece büyük balıklar (levrek, lüfer, liça, baraküda, kuzu, palamut vb.) var ve ufaklarla uğraşmak istemiyorum, meramda zaten buna uygun diyorsanız Spin avcılığı sizin seçiminiz olmalıdır.

Spin avcılıkla alakalı ideal makine boyutu, ip-lider kalınlığı ve kamış atarları nedir derseniz ona da kısaca cevap vermiş olalım. Kamış boyu 240-270 cm, makine boyutu 3000-5000 arasında değişirken, ip kalınlıkları genelde 0.13mm ile 0.18mm arasında lider misina ise 0.30mm ile 0.40 mm arasın değişiklik gösterecektir. Hangi ilde hangi hedef balıklara göre av yapacaksanız bu değerler değişiklik gösteriyor. Bu konuda uzman ekibimizce sorularınıza yanıt alabilmek için tek yapmanız gereken sitemizde bulunan canlı destek üzerinden bize yazmak olacaktır. Unutmayın, doğru ekipman ve doğru zaman size balık sonucunu getirecektir.

Milletin dilinde LRF, peki nedir bu?

İkinci bahsetmek istediğim avlanma yöntemi ise son zamanların en popüler avlanma disiplini olan LRF (Light Rock Fishing). Bu avlanma disiplini kendi arasında iki gruba ayrılıyor. Aji ve LRF diyebiliriz. Ben basite indirmeye çalıştıkça ve insanlara Aji ile LRF arasındaki farkı anlatmaya çalıştıkça değişik yorumlar ve saldırılara maruz kalabiliyoruz. Yine burada yazacağım satılarda aynı şekilde basitçe işin özünü sizlerle paylaşacağım.

Aji ile LRF arasındaki temel fark nedir?

Aji denildiğinde bilmeniz gereken 1-3 gr, 0-5 gr, 1-7 gr atar değerlerine sahip Ex-Fast aksiyonlu oldukça yumuşak ve esnek kamışlar ile kokulu silikon + jighead kombinli yemler ağırlıklı avlardır. Hedef balıklar genelde istavrit, mırmır, eşkina, levrek, perch, kasna gibi türlerdir.

LRF bana göre karşılığı ise hafif takım spin avcılığı 1-12 gr, 1-15 gr, 3-15 gr gibi FAST aksiyonlu biraz daha sert kamışlar ve bu aralıkta kullanabileceğiniz dalarlı maketler, su üstü maketler, silikon karidesler ve micro jig yemlerin tamamını kapsayan avlanma şeklidir. Hedef balıklar levrek, çupra, sargoz, melanur, zargana, tral, istavrit, lüfer, liça vb. avcı türlerin tamamıdır.

Peki ben Aji mi LRF mi takım yapmalıyım?

Bu hobiye yeni başlıyor ve Akdeniz yada Ege’de avlar yapıyorsanız tercihiniz LRF’den yana olmalıdır. Hem malzemelerin aşırı kırılgan olmaması açısından hem de bu bölgelerdeki balık popülasyonu açısından doğru tercih bu olacaktır. Yanlış anlaşılmasın. Bu bölgelerde Aji takımlarla av yapılmaz demiyorum. Sadece daha önce at çek tecrübesi olmayan yeni başlayacak kişiler için hem risk, hem de doğru tercih olmayacaktır diyorum.

Marmara’da veya Karadeniz’deyim bize ne öneriyorsun derseniz eğer hem bölgeniz hem de hedef balıklarınız doğrultusunda bakacak olursak Aji takımlarla avlanmanız daha doğru olacaktır. Popüler olan kokulu silikonlar ile yapılan avlardır.

Maket avcılığı bir kenara dursun, ben yemli avlanmak istersem?

Son olarak bahsetmek istediğim avlanma disiplini ise yemli avlar. Akşam gider kurulurum deniz kenarına, atarım oltamı, içerim çayımı, canlı yemlerle avlanabilirim ve yem tedariği benim için sıkıntı olmaz derseniz oldukça keyifli avlanma şekillerinden birisidir. Bölgeye göre verimi değişse de ülkemizin tamamında uygulanabilir bir avlanma şeklidir. Hedef balıklarda genellikle mırmır, çupra, sargoz, karagöz gibi türler vardır.

Tatlı suda avlanıyorum spin mi yoksa LRF mi tercih etmeliyim?

Geçenlerde birisi paylaştığım videoda “LRF takımı ile turna yakalanmaz kandırmayın milleti yazmıştı” gördüğümde üzüldüm. Evet turna büyük balık gibi değerlendirilebilir fakat LRF takımları basit ve kırılgan ekipmanlar değil. 3-5 kg balıklarla çok rahat mücadele edebiliyoruz. Yukarda bahsettiğim gibi uygun ve doğru ekipmanlarla bunlar mümkün. Turna özelinde spin takım yaptığınızda tatlı sularda bulunan diğer türler alabalık, kasna veya perch avlarında kullanacağınız yemleri kullanamıyorsunuz. O yüzden 1-15 gr, 1-20 gr, 3-15 gr veya 4-17 gr atar değerine sahip kamış barındıran bir LRF takımı alırsanız tüm bu tatlı su balıklarını hedef alabilirsiniz.

Bu arada özellikle yeni başlayacaklar hangi balıkta hangi maketi kullanmaları gerektiğini bilmeyebiliyor. Bunun için bir sayfa oluşturduk.

Konunun Özü

Balık avı hobisi başta karmaşık gibi görünse de zamanla edineceğiniz tecrübeler sayesinde çok daha basit ve verimli hal alacaktır. Meranızı, hedef balıklarınızı ve kullanacağınız yemleri doğru seçer ve doğru ekipman ile bu işe başlarsanız hobiden zevk alırsınız. Fiyatı uygun diye rast gele alınan ekipmanlar maalesef sizi başlarken hobiden soğutacaktır. Yanlış anlaşılmasın uygun fiyatlı doğru ekipman olmaz demiyorum. Sadece bir bilene danışmanızda fayda var diyorum. İster yemli ister maketle avlar yapın bu işin özü bu.

Balık Avı Hobisine Yeni Başlayacaklara Tavsiyelerim

Bizlerde sizler gibi başladık, hatta ben Spin avcılığa başladığımda LRF adına ülkemizde hiçbir ekipman yoktu diyebilirim. Tedarikçi firma sayısı, ürün sayısı hatta avcı sayısı şuan şimdinin belki de beş yüzde biri kadardı. İskenderun körfezinde avlanan birisi olarak yaklaşık 2-3 sene sadece spin avcılık denedim. Şartlar gereği mecburdum. Balığın şimdikinden çok fazla olduğu dönemde 3 sene de belki de 10 tane balık yakalayabildim. Bilgi veren, video çeken falan yok denecek kadar azdı. Hele de bölgemizde hiç yoktu.

Sonra hayatımıza LRF girdi. Daha hafif takımlar, daha ufak yemler ve artan hedef balıklar. Bölgemizde varlığını bildiğimiz çupra, sargoz, levrek, mırmır, gümüş, istavrit, tral, melanur gibi balıkları yakalayacağım sistemi bulmuştum. Micro jigler, dalarlı maketler, su üstü maketler ve silikon karidesler. Akdeniz’in güzel balıklarının tamamını yakalıyordum. Hayatımın son 10 senesinde spin avcılığı rafa kaldırmıştım. Hem bölgemizde artan limanlardan ötürü büyük balıklar kıyılamıyor hem de LRF’den son derece keyif alıyordum. En azından spinde 3 av üst üste boş dönüyorsam LRF’de boş dönmüyordum.

Herkesin bana göre imkanı olan herkesin bir spin bir lrf takımı olmalı. İmkanım yok bir tane seçme hakkım var derseniz LRF takımı yapın. Ülkemizde belirli bölgeler haricinde spin avcılığın pek bir ağırlığı kalmadı diyebiliriz.

Bölgemiz itibariyle kışın 2-3 ay spin, geriye kalan tüm aylarda LRF imkanımız var. Yeni başlayacak arkadaşlara bir nebze olsun anlatabildiysek ne mutlu bana, hepinize şimdiden rast gelsin!

Sevgili dostlar selamlar, 10-12 yıldır spin yani at-çek avlanma disiplinin içerisindeki bir olta balıkçısı olsam da sanırım 6-8 senedir bu işi sadece hafif takım avcılığı diyebileceğimiz LRF ekipmanlarım ile yapıyorum diyebilirim. Neden mi? Çünkü avlandığım mera itibariyle spin avcılığı neredeyse bitmiş durumda. Bunun temel sebebi İskenderun körfezinde avlanıyor olmamız ve körfezin neredeyse tamamının fabrikalarla, limanlarla veya ticari iskelelerle çevrili olması.

Büyük balık diye nitelendireceğimiz avcı balıklar bu yasak bölgelerde rahatlıkla yemlik balık avlayabildiği için kıyılara pek inmiyor. Bu durumda bizlerde zaten kısıtlı yapabildiğimiz avlarımızı saatlerce yorucu bir şekilde spin avcılığı yaparak geçiremiyoruz. Bunun yerine daha hafif takımlarla hedef balığın daha çok olduğu LRF yöntemi ile avlanmayı tercih ettik!

Peki LRF ne demek?

Ülkemizin son yıllarda en çok tercih edilen avlanma disiplini olan LRF teriminin hem kelime anlamını hemde olta balıkçılığı adına ne anlam ifade ettiğini birlikte öğrenelim.

Light Rock Fishing olarak bilinen LRF avlanma disiplinini Türkçe’ye çevirecek olursak “Hafif Taş Balıkçılığı” diye nitelendirebiliriz. Yani adından da anlayacağınız üzere taş balıklarını hedef alan bir avlanma disiplini. Taş balıkları grubunu tekrar etmemiz gerekirse: çupra, sargoz, orfoz, grida, lahoz, melanur, levrek gibi türler diyebiliriz.

LRF ile ne tutulur?

LRF’de ana hedef yukarda saydığımız taş balıkları olsa da avlanılan dönem ve bölgeye bağlı olarak her türlü balığa hitap edebileceğinizi unutmayın. Zira kıyı avlarında bilinmesi gereken en önemli şey kullandığınız yemlerin aslında bir yemlik balığı taklit ediyor olmasıdır. Meranızda o sırada bulunacak olan bir avcı balık hiç beklemediğiniz bir anda oltanızı ziyaret edebilir. Kısacası LRF ile ne tutulur sorusunun cevabı tüm avcı balıklardır.

LRF ile kaç kilo balık çekilir?

Bu aslında LRF disiplini ile tamamen ters bir soru olsa da sıklıkla yeni başlayanlardan duyduğumuz için cevaplamak istedim. At çek yapılan avlanma şekillerinde hiçbir zaman balığı kamış ile kaldırmanızı önermiyoruz. LRF’de zaten ince takımlar kullanıldığı için özellikle buna dikkat etmeniz gerekiyor. Kaldı ki hiçbir kamış size çeker değer sağlamaz. Bu tamamen makinenizin gücüne ve ipinizin sağlamlığına bağlıdır. Doğru kalama ayarı ile makinenizin ve ipinizinde üzerinde balıkları kıyılamanız mümkündür.

LRF mi yoksa spin mi?

Olta balıkçılığına merak salmış, yeni başlayan veya başlamak isteyenlerin yine en çok sorduğu sorulardan bir taneside “LRF mi yoksa spin mi tercih etmeliyim?” oluyor. Bu satıları yazarken yukarda bahsettiğim şeyi iyi okumanızı rica ediyorum. Bulunuğumuz bölge itibariyle spin avcılığın artık neredeyse bittiği nokta da LRF yapmak çok daha keyifli ve verimli. Yani sizde bölgenizdeki hedef balıklara ve mera durumuna göre bu soruya aslında kendiniz cevap vermelisiniz. Bir de bu soruya cevap verirken “ufak balıklarla uğraşmak istemiyorum, vuracaksa büyük vursun” diyorsanız zaten spin harici bir alternatifiniz olmayacaktır. Fakat benim gibi sahile indiğinizde ister ailenizle ister arkadaşınızla gezinirken dahi olta atıp aksiyon yaşamak isterseniz kesinlikle bir LRF olta takımı edinmelisiniz.

LRF hangi aylarda ve günün hangi saatlerinde yapılır?

Ülkemiz genelinde suların ısınmasıyla birlikte LRF avlarının artış gösterdiği bilinir. Akdeniz ve Ege için bana göre yılın 10 ayı boyunca aktif şekilde avlar yapılabilir. Karadeniz ve Marmara için durumlar biraz farklı olabilse de hedef balıkların gözlenmesi gerekiyor. 

Avcı balıkların (dolunayın durumu, suyun yükseltisi, suyun düşmesi veya basınç göz önünde bulundurmadığımızda) genellikle gün sökerken ve ağırırken merayı ziyaret ettiği düşünülür. Bu ne demek oluyor? Sabah şafak sökmeden merada oluyoruz veya akşam gün batmadan merada oluyoruz. Verimi artırmak istiyorsanız benim gibi av saatlerinizi genelde sabah sularına göre ayarlamanızda fayda var.

Hangi LRF Kamışını tercih etmelisiniz?

Bölge bölge ayıracak olursak aslında marmara ve karadenizde xfast askiyona sahip Aji yani UL kamışlar, diğer bölgelerde ise Fast aksiyonlu L kamışlar tercihi daha doğru olacaktır.

Neden mi? Çünkü Akdeniz ve Ege özelinde su üstü yemler, silikon karidesler, jig yemler veya dalarlı maketlerin hepsine kullanım imkanı sağlayan kamışlardır. Marka modelden bağımsız olacak şekilde atar değerleri genellikle 1-12 gr, 1-15 gr, 3-12 gr, 3-15 gr gibi değerlerdir. Marmara ve Karadeniz’de ise bu değerler genellikle 1-3 gr, 0.2-3 gr, 1-5 gr, 0.5-5 gr, 1-7 gr gibi düşük değerlerdir çünkü genellikle kurtçuk silikonlar ve jighead ile avlar yapılır.

LRF konusunu genel hatlarıyla anladığımıza göre sitemizde bulunan Hazır Takımlar kategorimizden takımınızı bütçenize göre belirleyebilirsiniz.

Hepinize şimdiden rast gelsin.

Sosyal medyada Kirpigo Balıkçılık başta olmak üzere bir çok oltacı hobidaşımızın videolarından gaza geldin ve bu hobiye başlamak mı istiyorsun?

Nereden başladığını bilmediğinden cesaret mi edemiyorsun?

Eğer bu sorulara yanıtın evet ise bu yazı tamda sana göre diyebilirim. Gel birlikte bazı sorular sorup bunlara cevap verelim.

İlk sorumuz şu olsun: Balık avına başlayacağım ama maket mi kullanmalıyım?

Böyle bir şart yok elbette. Av disiplini seçerken iki şeye dikkat etmende fayda var. Bunlardan ilki; sportif balıkçılık anlamında yapay yemler mi av yapmak isteyensin, yoksa canlı yemlerle beklemeli avlar yapıp ortamın tadını çıkartıp balık mı tutmak istersin? Buna karar vermesi gereken sensin. 

İkincisi ise meranda genellikle av yapanlar hangi şekilde avlanıyor? Çapari mi, canlı yem mi, tekne avı mı yoksa kıyı avımı yapıyorlar? Bunlara cevap verdiğinde aslında olta takımı almadan önce ön bilgi edinmiş oluyorsun.

Zira maket yemlerle avlayacağın balıklar belli, canlı yemler kullandığında avlayacağın balıklar belli. Bunlar bile kendi içerisinde ayrı ayrı kategori ediliyorken yeni başlayanın kafasının karışması son derece normal geliyor.

Neyse konumuza dönelim. Maket balıklar ile av yapmaya karar verdiğini varsaydığımızda karşımıza bir kaç çeşit avlanma yöntemi çıkıyor.

Bunlardan en bilindikleri: LRF, Spin ve Shorejig.

Avlanma yöntemi farketmeksizin maketlerin ortak özellikleri bulunmaktadır. Özellikle dikkat edilmesi gereken şey maket kutularının üzerinde firmalar tarafından belirtilen terimler.

Suspending, Floating, Sinking!

 

Suspending teriminden başlayalım. Maketin suyun içerisinde belirli bir derinlikte asılı kalması anlamına gelmektedir. Yem suya atıldığında belirli bir derinlikte durur, yüzeye çıkmaz ya da dibe batmaz. Bu yapıdaki yemler suda asılı kaldığından avcı balığa ilk hamleyi yapma fırsatı sunacaktır. Dibe tam batmayacağı için zemininden emin olmadığınız meralarda bile kullanabilirsiniz.


Suspending maketlere örnek:
 Hanfish Lokman 80, Sea Horse JerkBait, Fujin Jett Bait, Savage Gear Twitch Minnow, Usami Bay Shinner, Ryuji Jerk Pilot gibi maketler.

Floating ise sahte balığın su üzeyinde kalması anlamına gelmektedir. Yem suya atıldığından eğer gagası yoksa su üstünden kalacaktır, gagası varsa ve suya atıldıktan sonra sarılmaya başlanılırsa maket dalma özelliğine göre belirli bir mesafe yüzecektir sarma işlemi durduğunda ise suyun yüzüne çıkacaktır. Kısaca dalarlı maketler floating ise aksiyon aldıktan sonra suya dalacaktır. Su üstü maketlerin tamamı floating özelliktedir.


Floating maketlere örnek:
 Sea Horse Craft Botan, Berfin, Osaka Jerk Star, Fujin Hacker, Fujin Lanina, Venom, Elnino gibi su üstü yemler.

Sinking maketler ise batan özellikte olan yemlerdir. Suya girdikleri andan itibaren batmaya başlarlar. Yavaş batan yada hızlı batan şeklinde gruplara ayrılır. Bu tür yemlerin ana hedefleri suyun altında veya derin sularda orta suda avlanan balıklardır.

Sinking maketlere örnekler: Sea Horse Wobble Prime, Fujin Flux, Wily Superstar, jiglerin tamamı, silikon karidesler vb. yemler sinking maket örnekleridir.

Sahte seçimi yapmadan önce meranıza ve avlanma şeklinize göre doğru maketi seçebilmek için bize mesaj atabilirsiniz. 

Selamlar dostlar ve bizlerle yolu yeni kesişen değerli hobidaşlar..

Malumunuz çoğu yeni başlayan veya başlamak isteyen kişilerin kafasında oluşan ilk sorulardan bir tanesi de “neden ip misina kullanmalıyım, ip misina kalınlığı ne olmalı, hangi ipi seçmeliyim şeklinde” oluyor.

İp Misina Seçiminde PE Değeri Neyi İfade Eder?

‘PE’nin en yaygın kullanımı polietilen olta misinalarının çapını ölçmek içindir. PE boyutu (örneğin PE 0.6, PE 1, PE 2, PE 3 ve benzeri), başlangıçta ipek ipliğin çapını ölçmek için kullanılan Japon numaralandırma sistemine dayanmaktadır.

İp alacaksınız fakat bazılarının kutusunda MM olarak kalınlık belirtilirken bazılarında ise PE olarak yazılar görmektesiniz. Bu gerçekten ülkemizin en büyük problemlerinden birisidir ve kafa karıştırıcı bir hal almaktadır.

PE derecesi sadece misinanın çapının bir ölçüsüdür. Asla misinanın kopma gerginliği yani çeker değeri değil. Örneğin PE 1.5 olarak derecelendirilmiş bir misina 6, 8, 10 kg veya bunların arasında herhangi bir yerde kopabilir. Bunun nedeni markaya bağlı olarak değişen liflerin kalitesi, tellerin miktarı (yani 4, 8, 12 ve 16 kat) ve bu ip katmanlarının eğirme veya örme işlemi olabilir.

MM ile PE değerleri arasında gidip gelmek yerine bunların size neyi ifade ettiğini açıklamaya çalışayım.

PE değeri misinanın dayanıklılığını temsil ederken MM değeri ise ipin kalınlığını göstermektedir. PE değerine göre aslında ipin çekme gücü belirlenir.

Olta balıkçıları misinayı seçerken neredeyse her zaman PE ve çeker değerini göz önünde bulundurur. Ancak PE ve çeker değeri bir misina markasından diğerine farklılık gösterdiğinden, kafa karıştırıcı olabilir. Firmadan firmaya değişkenlik gösteren bu durum MM, LB, KG olarak karşımıza çıkıyor. Tam olarak kafa karışıklığına sebep budur.

Hatta bazı üretici firmalarda PE değeri ile MM değerleri diğerlerinden farklı olabiliyor. Kendilerine has PE değerini MM ile eşleştirebiliyorlar. Eğer bu tarz bir şeyle karşılaşırsanız diğer markalarla kıyaslamak yerine üreticinin belirlemiş olduğu değerleri referans almalısınız. Yani ürünün kutusunun üzerinde yazan LB, KG, MM gibi değerleri dikkate almalısınız.

Peki Kaç PE ip kullanmalıyım?

Zaten söylemek istediğimde tam olarak bu kaç PE ip kullanamanız gerektiğini marka ve modele göre yani kutunun üzerinde yazan değerlere göre belirlemelisiniz.


PE derecelendirme sistemi Japonya’dan geliyor ve yukarıdaki rakamlara göre aslında çaplara dayanıyor. PE rakamlarının tüm çaplar için standart çaplar olması gerekiyor. İp misinlarınızı PE derecelendirmelerine göre satın almaya başlayın (tabii ki PE değeri gerçek değer olduğunda).

Avına göre ip!

Örnek veriyorum eğer 1-3 gram arası yemler kullanıyorsanız ve aji avları yapıyorsanız 8x iplerden uzak durup 4x iplerde 0.2 PE – 0.4 PE değerinde ipler sunan markaları tercih etmelisiniz.

Fakat 3-12 gr atarlı kamışla 8-10 grama kadar yemler kullanıyorsanız ve hedef balıklarınız arasında levrek, lüfer, liça, baraküda da varsa bu değerlerin yerini 8x 0.6 PE ipler almaktadır. 

Japonya kültüründe 8x ipler genellikle spin ipler olarak anılmaktadır. Bunu unutmamakta fayda var. 4x ipler ise aji dediğimiz ultra light avlarda yemine ve hedef balığına göre tercih edilen iplerdir.

Örnek veriyorum 8x 0.8 PE ip ile de 16-18 gram yem atarsanız bir süre sonra aşınma çok olacağından sizi uzun süre götürmeyecektir. Ben bir ip alayım her işimi görsün mantığından uzaklaşmakta fayda var.

Bu kadar çok çeşitli seçenekler mevcutken, ihtiyaçlarınıza uygun misinayı nasıl seçersiniz? 
 
Sahip olduğunuz olta takımına bağlı olarak, seçim yapmalısınız. Her olta takımı belirli bir disipline hitap ettiğinden PE değeri ve çeker değeri tanımlamaları vardır. Bu nedenle bunları bilmek doğru misinayı seçmede ilk adımınız olacaktır.
 

Şunu düşünün: belirli bir balık türünü yakalamak istediğinizde, buna uygun bir misinaya ihtiyacınız vardır. Yakalamaya çalıştığınız balığın mücadelesinden daha uzun süre dayanacak PE derecesine ve çeker değerine sahip bir misina seçmelisiniz.

Günümüz üreticileri misina yapma sürecini neredeyse mükemmelleştirmiştir. Bu nedenle, ister tecrübeli bir olta balıkçısı ister yeni bir hobici olun, o yakalanması zor balıkları çıkartabilme şansınızı artırmak için ihtiyacınız olan tek şey doğru PE, çeker değerine sahip ve renklere sahip bir misina markası seçmektir.

Sonuç olarak:

x8 ipleri aji avı dediğimiz 5 gram altı yemlerin ağırlıklı kullanıldığı avlarda tercih etmemelisiniz. x4 serisine yönelmenizde fayda var. 0.2-0.4 PE aralığı ideal olanıdır.

Hiçbir markanın 1.0 PE değeri diğer bir markadan daha ince veya kalın değildir, elbette kutu üzerinde yazan değerler gerçekse!

Kullanılan maket ağırlığı, yakalamak istediğiniz balık büyüklüğü ve takım kombini uyumu son derece önemlidir. Zira tiftiklenme, kuş gözü yapma gibi problemler de kaçınılmaz hal alır.

Kafa karışıklığını alabildiysem ne mutlu bana 🙂

Rast gelsin!

Dostlar selamlar, uzun süredir düşündüğüm ve artık oturup hayata geçirmek istediğim bazı nokta atışı cevaplar dizinine hoş geldiniz!

2 yıllık süreçte müşterilerimiz yada yeni başlayanlardan en çok bizlere sorulan soruları sizler için derledik. Bunları birer blog yazısı halinde sizlere sunmak istiyorum.

Bunlardan ilki özellikle yeni başlayanların ya da başlamak isteyenlerin sıklıkla bizlere sormuş olduğu “Lider misina nedir? Ne işe yarar? Olmazsa olmaz mı?” sorusudur.

Bölümlere ayıracak olursak:

  • Lider misina nedir?
  • Lider misina gerekli midir?
  • Lider misina uzunluğu ne olmalıdır?
  • Lider misina tam olarak ne işe yarar?

Sizlere bu soruların cevaplarını en basite indirgeyerek anlatmaya çalışacağım.

LİDER MİSİNA NEDİR?

Sitemizde bulunan Hazır Olta Takımları veya herhangi bir bayiden aldığınız olta takımında bulunan makinenin üzerindeki ipin önüne lider bağlamanız gerektiği sizlere söylendiğinde ilk aklınıza gelen şey nedir?

Yeni başlayanlar için 2 şey var: birincisi “lider nedir?” azıcık araştıran içinse “lider misina gerekli midir?”


Lider misina kısaca makineden gelen genellikle ip misina olarak bağlanılan ana hat üzerinde düğüm ile bağlanan bölümdür.

İster kıyıdan spin, LRF ya da surf casting avları yapın isterseniz tekneden at çek, slow jig veya canlı yemlerle avlar yapın %100 fluorocarbon misinalar şok lider olarak kullanılmalıdır.

Lider Misina Kullanmanın Avantajları Nelerdir?

Kamışınızla atış yaptığınız esnada oluşan gerilimi emer. Ayrıca yakaladığınız balıklarda oluşan basınçla esneyeceği için aynı şekilde gerilimi emer. Lider misina kullanımının aynı zamanda atış erimini arttırdığı da gözlemlenmiştir.

Şok liderlerin ip misinalara göre sürtünme dirençleri oldukça fazladır. Dibini bilmediğiniz meralarda avlanırken oluşabilecek kaya sürtünmelerine karşı hem direnç sağlar hemde maketlerinizi misina kopup kaybetmenizi önleyecektir.

Ayrıca ip misinaya göre görünmezlik açısından %100 FC şok liderler çok daha etkilidir. Hatta kaliteli bir lider misina kullanırsanız bu oran %100 görünmezliğe kadar çıkmaktadır. Bu da sizlere maket balıklarınızın daha gerçekçi görünmesine, yüzme ve aksiyon anlarında daha doğal davranıyormuş gibi hareket etmesine olanak sağlar. Böylelikle avcılığı artırdığını söylememiz mümkün.

Lider Misina Uzunluğu Ne Kadar Olmalıdır?

Avlanma disiplininize göre belirlemekte fayda var desekte, genel anlamda spin ve LRF’de 60-70 cm kadar lider bağlamanız yeterli olacaktır. Aslında kullanılan maketler ve mera dip yapısına göre belirlemekte fayda var.

Derin sularda av yapan kişilerin dip yapısından emin olamadığı meralarda balıklarında taşa girebileceği ihtimaline karşın 4-5 mt kadar lider yapmasında fayda var. Biliyorsunuz ki orfoz, lahoz gibi balıklar yemlerini kaptıkları gibi kayalıkta bulunan yuvalarına aniden geri dönme içgüdüsüyle hareket eden canlılar. Bu durumlarda sürtünmeyi en aza indirmenin tek yolu uzun lider kullanmaktır.

Lider Misina Kalınlığını Neye Göre Belirlemeliyim?

Genel söylem av bayi arkadaşlarımız ya da video çeken kişiler arasında kabul görmüş şekilde ip x2 şeklindedir. Fakat bana göre asıl ayrıntı burada devreye giriyor. Direk 0.10mm ipe 0.20mm lider demiyorum.

Bölgenize, hedef balıklarınıza veya kullanacağınız yeme göre değişiklik gösterecektir.

Örnek veriyorum: Akdeniz bölgesinde LRF avı yapan ve ağırlıklı jig kullanan birisinin kullanacağı ipin kalınlığı 0.10mm ise lider misinasının minimum 0.26mm maksimum ise 0.33mm arasında olmasını tavsiye ediyorum. Bunu avlanma şeklinde ve takımına göre tavsiye ediyoruz.

Genel olarak sıralayacak olursakta en basitinden bir liste yapalım:

Aji avı yapan 0.2 PE – 0.4 PE ip ve genellikle 1-3 gr arası yemler kullanan birisi için ideal lider kalınlığı aralığı 0.10mm – 0.20mm arasıdır.

Aji’den çıkıp bizim gibi Hard Rock Fishing yapan LRF avcılarının ise 0.6 PE – 1 PE arası ip ile 3-15 gr arası yem kullandığını farz edersek 0.25 – 0.33 mm arası lider kullanmalarında fayda var.

1 PE ile 2 PE arasında ip kullanan spin avcılarının ise kullanması gereken lider misina aralığı 0.30mm ile 0.40mm arasıdır diyebilirim.

Tabiki bunlar birer örnek yine belirtiyorum kullanacağınız yemler ve mera yapınıza göre bu değerler değişiklik gösterebilir.

Lider Düğümüne Dair Tavsiyeler

Lider misina seçimi yaparken piyasada bulunan belirli markaların belirli modellerinden yana tercihler yapmalısıdır. Ürünün %100 FC olduğundan emin olmalısınız. Bazı markaların bazı modellerinde FC kaplama ürünler bulunmaktadır. Bunlar diğerlerine göre daha uygun fiyatlı olduğundan cazip gelebilir fakat aynı şekilde verimliliği de düşük olacaktır.

Lider misinanızı bağladığınız düğümden bağımsız olarak atış esnasında kamışın son halkasından dışarda olduğundan emin olun. Bunun iki sebebi doğuyor. Birincisi halkalara sürtüneceği için atış erimini düşerecek olması, ikincisi ise kullanılan yeme bağlı olarak halkara zarar verebilecek bir basınç doğuracak olmasıdır. O yüzden atış esnasında lider düğümünün kamışın son halkasının dışında olduğundan emin olun.

Sitemizdeki lider misinaları incelemek için: https://kirpigobalikcilik.com/urun-kategori/balikcilik-malzemeleri/olta-misinalari/fluorocarbon-misinalar-olta-misinalari/ linkine tıklayabilirsiniz.

Sizlerde iyi bir lider ve sağlam bir düğüm kullanmayı ihmal etmeyin.

Rast gelsin!